Bekir Pınar,Gülnar kendi kendine yeten bir ilçe olmalıdır

Ulaştırma Eski Bakanı Lütfi Elvan, Gülnar öğretmen evinde sivil toplum örgütleri ve muhtarlarla kahvaltıda bir araya geldi ve ilçenin sorunlarını dinledi. Gülnar derneği bir dosya vererek ilçenin sorunlarını dile getirdi.

      Eğitimci - İşadamı Bekir Pınar, ilçenin sorunları ile ilgili çarpıcı  bir sunum yaptı. Bekir Pınar yaptığı konuşmada: “Sayın ilçe başkanımızın daveti üzerine, bir eğitimci ve iş adamı gözüyle ilçemizin sorunlarını gündeme getirmek için bir konuşma yapmamı talep etti. Bende bu talep üzerine bu konuşmayı yapayım mı yapmayayım mı diye çok düşündüm. Ama senelerdir düşündüğüm konuların, diğer insanlar tarafından bilinmesi gerektiğini inanarak bu konuşmayı hazırladım. Güncel ve senelerdir devam eden bazı konular hakkında açıklamalar getirmek istiyorum.

      Bir eğitimci, iş adamı ve STK üyesi olarak ülkemizin ve bölgemizin birçok sorunları olduğuna inanıyorum. Bu sorunların çözülmesi halinde, hem ülkemizin, hem bölgemizin, hem de memleketimizin sorunlarının çözülmesine katkı sunacaktır…

    Gülnar'ımızın en büyük sorunu bütün küçük yerlerde olduğu gibi sürekli olarak küçülmesidir. Bunun birçok nedeni vardır. Ama en büyük nedeninin devlet politikası olduğunu düşünüyorum. Çünkü; devletimizin politikalarıyla hızlı bir şekilde nüfusu ve yatırımları büyük şehirlere çekiyoruz. Biz Gülnar olarak çok büyük beklentimiz yok. Gülnar kendi yağıyla kavrulsun yeter diyoruz. Yani kendi kendine yeten, şirin ve yaşanabilir bir Gülnar istiyoruz. Honore de Balzac'ın dediği gibi "bugünkü kanunlar, büyük sineklerin delip geçtiği küçüklerin de takılıp kaldığı örümcek ağı gibidir" sözüne istinaden her geçen gün bütün küçüklükler orjinallikler hızlı bir şekilde yok olmakta. Ama belirtiler gösteriyor ki her şeyin makam, mevki ve para ile ölçüldüğü bir dünyaya gerçek mutluluklar yakalanmıyor. Bunun için mutluluk endeksinin de değerlendirmeler içine katılması gerektiğine inanıyorum. Unutmayalım ki mutlu insanlar her şeyin en iyisine sahip olan değil, sahip olduklarını kaybetmeyecek kadar sevenlerdir. Yani biz küçüklerin korunmasını ve yaşatılmasını istiyoruz.

    Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin, toplumsal ekonomik kalkınmayı bireysel üretimlerde aşmayı başarmıştır. Son günlerde gündemde olan Dünya'nın ikinci büyük otomobil üreticisi Volkswagen şirketinin çöküş sürecinin asıl sebebinin aşırı rekabet, büyüme ve kar hırsının etkili olduğu söyleniyor. Ne kadar büyüyeceksin veya ne kadar büyümek için ne kadar yeri batıracaksın. Tabi ki suçu öncelikle kendimizde aramalıyız. Bireysel düşüncelerimiz suçun elbette kendimizde de olduğunu gösteriyor.

    Gülnar olarak bizimde hatalarımız var. "İnsanlar nasıl yönetilmek istenirse öyle yönetilir" Demek ki biz de bunu istiyoruz diyerek de özeleştiri yapılması gerektiğine inanıyorum.

    Dünya'nın gelecekteki en büyük sorunlarından birincisi gelir adaletsizliği ikincisinin de insanlığın dünyaya verdiği zararlar olduğuna inanıyorum. Bir Coğrafyacı olarak doğayı ve doğalı korumak gerektiğini devamlı savunmuşumdur. Bugünkü hastalıklarımızın ve sorunlarımızın ana sorunu doğallıktan uzak kalmaktan kaynaklanmaktadır.

    Memleketimizin sorunları size sürekli söylemişimdir. Bende kısaca başlıklar halinde bahsetmek istiyorum. Kalkınmada ilçe bazlı program yapılmalı. Direk ekonomik ve stratejik kurumlar değil bu tür öneme sahip olmayan okul, çağrı merkezi, cezaevi vs gibi kurumların açılması gereklidir.

Organik ürünlerin yetiştirilmesi için teşvikler verilmesi, yollar yapılmalı. Halk bankasının şubeleştirilmesi, üniversiteye bölümler açılması, yapılacak Akkuyu Nükleer santralinden maksimum derecede yararlanılması, tapu kadastronun tekrar açılması, Tedaşın tekrar işler haline gelmesi ve ilçemizin ana geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığın sosyolojik ve ekonomik analizi yapılarak Rantabl hale getirilmesi vs gibi saya biliriz. Tabi ki bu sorunların sadece sizle değil bütün herkesin katkılarıyla çözüleceğine inanıyorum.

    İnsanların yerinde istihkam edilecek hem bölge sorunlarının hem de büyük kentlerdeki sorunların çözüleceğine inanıyorum. Çünkü küçük yerdeki insanların istekleri de küçük olur. İlçe olarak çok büyük beklentimiz yok. Bu tür sorunların çözümüne katkı sunmak için 3 -4 ay önce kurmuş olduğumuz Gülnar Derneğinin misyon ve vizyonu da ilçemizin mevcut durumunu biraz daha iyileştirerek kendi kendime yeten, yaşanabilir, şirin bir ilçe haline getirmek istiyoruz. Bu felsefeyle ve aynı mantıkla Ülkemizin de sorunlarının çözüleceğine inancım vardır

    Amacım kesinlikle akıl vermek veya yol göstermek değildir. Yönetici olarak bizlerin başarısı yapacağımız istişareler sonucunda en doğruya ulaşabilmektir. Bunların hepsini sizlerden istersek haksızlık olur. Ama bu sorunlar sizlerle beraber çözebileceğimiz sorunlardır.

    Konuşmamı veciz bir sözle noktalamak istiyorum "sevmek, sevmeyeni de sevmektir, saygı göstermek saygı göstermeyene de saygı göstermektir."

    Bize bu imkanı sunan başta Sayın Bakanım olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım. Beni sabırla dinleyen bütün katılımcılarımıza başta şahsım olmak üzere Gülnar adına bütün samimiyetimle Allah razı olsun diyorum. Saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum dedi.